I. Konstantin ( Büyük Konstantin )
Konstantin Doğu Roma İmparatorluğu'nun ilk hükümdarıdır.
Konstantin MS 22 Şubat 272'de doğmuş ve 22 Mayıs 337'de ölmüştür. Ölüm nedeni
hastalanması sonucu bu hastalıktan kurtulamamıştır. En bilindik hikayesi ilk
ismi Byzantium olan İstanbul'u başkent yaparak ismini vermesidir. Aslında ilk
olarak ismini vermemiş Konstantin ölümünden sonra Konstantinopolis denmiştir.
Konstantin Roma İmparatoru Lucinius'u Adrianople Savaşı'ndan sonra Byzantium
surlarına kadar kovalayarak Kadıköy civarlarında o zaman ki ismi Chrysopolis'te
tekrar savaşarak kesin olarak yenilgiye uğratmıştır. Galibiyetinin ardından Konstantin İskoçya'dan
Kızıldeniz'e, Fas'tan Dicle Irmağı'na kadar uzanan büyük bir imparatorluğun
hakimi olmuştu. Byzantium'un ticaret bakımından önemini anlayan Konstantin
burayı İmparatorluğu'nun başkenti ilan ederek Nova Roma ( Yeni Roma ) ismini
verdi.
Konstantin babasının ölümü ve kendisine
bağlı orduların desteğini de alarak Augustus unvanını alarak yönetimini ilan
etti. Ancak Roma İmparatorluğu'nun tek hakimi olması için 18 yıl geçmesi
gerecektir. İmparatorluğun tek hakimi olabilmesi için bir sürü ismi boğdurmuş
ve Doğu'da güçsüz bir yönetim sergileyen Licinius ile savaşmıştır. Licinius'u
mağlup ettikten sonra canını bağışlayacağını söylese de altı ay sonra boğdurarak
öldürtmüştür.
Şüphesiz ki Konstantin Roma tarihi açısından çok büyük öneme
sahip bir isimdir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis'i
baştan sona tekrar yapılandırarak burayı güçlendirmiş ve de İstanbul'un fethine
kadar buranın ayakta kalmasının temellerini atmıştır. Konstantin burayı başkent
yaptıktan sonra 7 yıllık bir süreçle çok sayıda dini bina, yeni yollar, su
kemerleri ve eski surlarını yıktırarak kendi adıyla anılacak yeni bir sur ve
kuleler sistemini inşa ettirdi ayrıca bu planı kendisi tasarladı. Bugün bile
İstanbul'da Konstantin'in yaptırdığı bir çok yapının kalıntıları mevcuttur.
Konstantin sadece başkentini baştan sona düzenlemekle
kalmamıştır. O dönemde pagan inanç sistemini tek tanrılı bir din olan
Hıristiyanlığa geçirmeye başlamıştır. Bu tavrı nedeniyle Ortodoks kiliseleri
tarafından azizlik mertebesine yükseltilerek kutsanmıştır. Ancak Roma
kaynakları her ne kadar Hıristiyanlığı İmparatorluğuna yaymış olsa da
Konstantin'in hayatı boyunca Hıristiyan olmadığını, ölüm döşeğindeyken vaftiz
edildiği söylenmektedir. Konstantin, kimi zaman kendisini bir Yunan
Mitolojisinde ki Apollon (Güneş Tanrısı) olarak resmetmekten de kaçınmamıştır.
Konstantin 16 asır boyunca İmparatorluklara başkentlik
yapacak bir şehri tabiri caizse baştan yaratmıştır. Eğer Konstanstin olmasaydı
Konstantinopolis İstanbul fethine kadar belki de eski ismiyle belki de
başkasının koyduğu bir isimle anılacak ve Peygamberimizin (s.a.v.)
"Konstantiniyye elbet fetih olunacaktır..." sözünün yerini başka bir
şehir ismi alacaktır. Veya bu şehrin surları o kadar kuvvetlendirilmeyecek ve
İstanbul'un fethi daha önceleri olacaktır kim bilir. Bir sürü ihtimal olmasına
karşın elbette ki İstanbul bir çok millet tarafından göz bebeği olmuş ve bir
çok kez kuşatılmış ve fetih edilmiş bir şehirdir.
Konstantin ölümünden önce Pers İmparatorluğu üzerine bir
sefer düzenleme planları yapıyordu ancak hastalanarak yataklara düştü. Eğer
Konstantin ölmeseydi bizi fazla bir değişikliğin bekleyeceğini söyleyemem.
Çünkü Konstantin en önemli amaçlarını hayatı boyunca gerçekleştirmiş bir
kişidir. Augustusluktan büyük bir İmparator'a dönüşmüş ve mutlak hakimiyet
sahibi olmuştur. Ve de dünyaca bilinen bir şehrin temellerini atmıştır.
Konstantin olmasaydı bir kelebek kanadının neleri etkilediği şu dünyada çok şey olurdu.