Hasan Sabbah (Haşhaşi)
Hasan Sabbah Haşhaşi tarikatının kurucusudur. Hasan Sabbah
doğum tarihi tam olarak bilinmese de 1050'ler olduğu varsayılıyor ölümü ise 12
Haziran 1124'dir. Ölüm nedeni bir gün hastalanarak yatağa düşer ve bu
hastalığından kurtulamayarak ölmüştür. Sabbah Alamut kalesinin fetih ettikten
sonra ölene kadar orada kalmış odasından hiç çıkmamıştır. En bilindik hikayesi
Nizamülmülk'ü öldürtmesidir. Hasan Sabbah hakkında bir çok hikaye yazılmıştır
bunlardan biri Hasan Sabbah, Nizamü'l mülk ve Hayyam ile aynı sınıfta olması ve Nizamü'l mülk vezir
olduktan sonra intikam alarak öldürtmesidir ancak Hasan Sabbah ve Nizamü'l mülk
arasında 35 yaş fark vardır bu yüzden bu hikaye tutarsız bir hikayedir. Hasan
Sabbah şüphesiz yaşadığı dönemde en çok korkulan insandı bunun nedeni istediği
herkesi istediği zaman öldürtebilmesiydi. Haşhaşiler suikast ile o kadar çok
özdeşlirildi ki İngilizcede assassin ve assassination yani suikastçi ve suikast
kelimeleri türedi. Hasan Sabbah bir çok roman ve oyuna konu oldu. Yaşamı
boyunca Alamut yani kartal yuvası anlamında ki kalesinde yaşamış ve burayı
savunmuştur o dönemde bu kaleye kimse kolay kolay yaklaşamazdı bunun nedeni çok
yalçın bir dağda konumlanmış olmasıydı. Bir çok kez Selçuklu tarafından
kuşatılmış ama başarısızlıkla sonuçlanmış en son Moğollar tarafından taş
üstünde taş bırakılmayarak fetih edilmiştir.
Hasan Sabbah istediği zaman birini kolaylıkla
öldürtebilirdi. Bir zaman Selçuklu sultanı Hasan Sabbah'ın peşinden adamlarını
yollar bunu duyan Sabbah sultana bir elçi yollar. Sultan söyle bakalım ne
istersin der elçi ise bu kadar insanın içinde olmaz çıksınlar sözüm sanadır
der. Sultan adamlarını çıkarır yanında en güvendiği iki koruması kalır elçiye
artık söyle lafın neyse der ancak elçi bunlar da çıksın der sultan bunlar en
güvendiğim insanlardır biz üçümüz tek bir insanız ne söyleyeceksen söyle der.
Bunun üzerine elçi Hasan Sabbah'ın
selamını ileterek desem ki sultanı şuracıkta öldürün ne yaparsınız diyerek
korumalara seslenir. Korumalar tereddüt etmeden emriniz olur der. Elçi başka
bir laf etmeden çeker gider bunun üzerine çok korkan sultan Sabbah'ın peşini bırakır.
Hasan Sabbah'ın fedaileri sultanların korumalarından tutunda komutanların
korumalarına kadar her kademede bulunuyorlardı. Fedaileri ona o kadar bağlıydı
ki sadece bir suikast için en baştan başlayarak yıllarını bu amaç uğruna feda
ederlerdi. Hasan Sabbah Alamut kalesinde bulunan bir bahçesinde fedailerine
haşhaş verdikten sonra bahçede güzel kadınlarla zaman geçirttirdikten sonra
buranın cennetten bir köşe olduğunu ve suikast sonrasında öldüklerinde buraya
geleceklerini söyleyerek kandırırdı. Elbette bu olay Sabbah'ın zekasını
gösterir bizlere. Hasan Sabbah yüksek matematikle uğraşır çok zor problemleri
çözebilecek bir zekaya sahip bir insandı ve bu zekası sayesinde bir çok fedai
edinmiştir.
Hasan Sabbah'ın bu kadar güçlenmesinden korkan Selçuklu veziri
Nizamü'l mülk haşhaşilerin görüldüğü yerde öldürtmesini emretmiştir. Nizamü'l mülk
ayrıca Alp Arslan'ın ve Melikşah'ın veziridir. Haşhaşilerin bâtınî karşı kurulan dünyanın ilk üniversitesi sayılabilecek Nizami ye Medresesini Nizamü'l mülk kurmuştur. Haşhaşiler suikastler ile
yetinmeyip çok fazla sayıda ordu ve halk arasında propaganda yapıyorlardı. Hasan
Sabbah bu girişimlerini önleyen Nizamü'l mülk'ü öldürme emrini verdiğinde bir çok
fedaisi öne atıldı ve Nizamü'l mülk bir fedai tarafından hançerle öldürüldü. Bu
olaydan sonra sarayda ki herkes kıyafetlerinin altına ince zırhlar giymeye
başladı. Haşhaşiler bir çok önemli suikast düzenlemişlerdir Kudüs Kralından
tutunda Fatımi Halifesine kadar uzanır.
Hasan Sabbah ölmeseydi eğer fazla bir değişikliğin olacağını
sanmıyorum çünkü öldüğünde bir çok amacını yerine getirmişti ve öldükten sonra
da haşhaşi tarikatı faaliyetine devam etti. Ancak Hasan Sabbah gibi bir kişilik
olmasaydı dünya çok farklı olabilirdi. Haşhaşi tarikatı kurulmaz tüm dünya
haşhaşilerden bu kadar korkmazdı. Suikast gerçekleştirilen bir çok insan
eceliyle ölebilirdi. Sabbah bir çok kişi tarafından terörist olarak görülse de
bir çok kişi de kahraman olarak görülür.
Eğer Hasan Sabbah olmasaydı bir kelebek kanadının bile
neleri etkilediği şu dünyada çok şey olurdu.