Jül Sezar ( Julius Ceasar )
Sezar Roma
İmparatorluğunun diktatörüdür. Sezar'ın doğduğu gün çok tartışmalı olsa da MÖ
100 olarak kabul edilmektedir. Ölümü ise suikast sonucu MÖ 15 Mart 44'te gerçekleşmiştir. En bilindik hikayesi
suikast hikayesidir. Aslında suikast hikayesinden çok suikastı yapan kişiye
karşı söylediği o çok bilinen "Sen de mi Brütüs" sözüdür. Senato
üyeleri tarafından suikasta maruz kalmış ve o kişilerin arasında eski dostu
Brütüs'te vardır. Bunun nedeni Sezar'ın diktatör kimliğine bürünmesi ve
Senato'nun bu duruma kızarak Sezar'ı öldürmek istemesidir. Ancak bu durum Roma
İmparatorluğu için pek hayırlı olmamış ve sonunu hızlandırmıştır. Ölümünden
kısa süre sonra ise Roma Sezar'ı tanrılaştırmıştır. Sezar'ın en bilinen başka
bir sözü ise "veni vidi vici" yani "geldim, gördüm, yendim"
sözüdür. Bu sözü Sezar Pompei'de Pontus'lu Pharnaces'e karşı Zela Savaşı zaferi
sonrasında söylemiştir.
Sezar'ın önderlik yaptığı dönemde askeri teknoloji olarak diğer insanlardan çok
öndeydiler. Yeni bir yurt aramak için yola çıkan 400 binden fazla Cermen Ren
Nehri yakınına gelmiş. Bunun haberini alan Sezar askerlerini toplayarak Ren
Nehri'ne doğru yol almıştır. Ren Nehrine geldiklerinde ise geçmek için çok kısa
sürede bir köprü kurdurdu. O dönemde Ren Nehri'ni geçmek büyük bir sorundu
ancak Sezar bir gövde gösterisi yaparak köprüyü yaptırdı. Bunun ardından Sezar
Cermenleri kovmak maksadıyla adeta bir katliam yaptı. Geriye dönerken Sezar
köprüyü yıktırmış bu şekilde benim için hiç bir şey sorun değil istediğim zaman
böyle köprüler yapabilirim demiştir.
Sezar'ı bu kadar çok önemli yapan etken Roma Cumhuriyeti'ne İmparatorluk
temelleri atmasıdır. Elbette Roma Sezar'dan önce de kuvvetliydi ancak önlerinde
çok büyük bir tehdit olan Galyalılar vardı. Galyalıları bu kadar sorun yapan
etken ise belli bir ordusu olmaması ve küçük barbar kabilelerinden oluşmasıydı.
Bu yüzden belli bir orduyu yenmeniz mümkün değildi birini yendiğinizde
diğerleri de sorundu. Bu şekilde bir çok kez Roma'yı geri püskürttürmüştü.
Ancak uzun zamandır bir sonuca varılamamış yavaş yavaşta olsa Roma Galya'ya
hakim olmaya başlamıştır. Bu durumda Galyalılar eski bir Roma süvarisi olan
Vercingetorix komutasında bir olmuş ve Roma'ya karşı isyan çıkarmaya
başlamışlardı. Elbette ki Roma bu duruma sessiz kalmadı. Roma Galya ile ne
kadar savaşmak istese de disiplinsiz ordusu olan Vercingetorix yenileceğini
biliyor ve bu yüzden Roma ordusuna vur kaç taktiğiyle saldırıyordu. Ancak Sezar
bu durumdan bıkmış ve Vercingetorix'i takip etmeye başlamıştır. Oysa
Vercingetorix Sezar'ın Roma'ya geri döndüğünü düşünerek ana üssüne geri dönmüş
ve Alesia'ya gelmiştir. Alesia'ya kadar takip eden Roma ordusu kuşatmaya
başlamıştı. Sezar kuşatmakla kalmayıp teknolojik üstünlüğü göstermek maksadı
ile Alesia etrafında çok kısa sürede duvarlar ördürerek ve hendekler kazarak
ablukaya almıştı. Galyalılar bu durumda askerleri tekrar taciz etmeye başlamış
ancak bir süre başarılı olsa da sonunda teslim olmak zorunda kalmışlardır.
Sezar Roma açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Sadece askeri taktiksel
üstünlüğü ile değil. Savaş anılarını yazan ilk Roma komutanıydı. Ayrıntılı bir
biçimde yazarak "Commentarii" adlı 7 ciltlik bir hatıra defteri
oluşturdu. Roma açısından bu kadar öneme sahip bir insan eğer olmasaydı dünya
çok farklı olur Roma o dönemde bu kadar güce sahip olamazdı. Sezar o kadar çok
etki yaratmıştır ki Fransız Edebiyatında Asterix eseri ortaya çıkmıştır.
Eğer Sezar ölmeseydi elbette ki Roma açısından çok önemli bir rol
oynayan Sezar rolüne devam edecek ve Roma topraklarına toprak katmaya devam
edecekti. Belki de Sezar'dan sonra yavaşlamaya başlayan Roma güçlü kalmaya
devam ederdi kim bilir. Ancak Roma'yı Sezar'ın ölümünden daha çok etkileyecek
sorunlar ortaya çıkacaktır. Bu sorunlar uzun süre sonra olsa da Hunlar ve
Osmanlı'dır.
Eğer Sezar ölmeseydi bir kelebek kanadının neleri etkilediği şu dünyada çok şey olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder