I. Alaaddin Keykubad ( Ulu Sultan )
Alaaddin Keykubad Anadolu Selçuklu hükümdarıdır. Alaaddin 1192'de doğmuş ve 1237'de ölmüştür. Ölüm nedeni Kayseri'de bir ziyafet sonrası
zehirlenerek vefat etmesidir. En bilindik hikayesi ise Anadolu'da ki Moğol
tehdidini önlemesidir. Alaaddin kardeşi Sultan İzzeddin Keykavus'un 1219'da
vefatı üzerine 28 yaşında iken Selçuklu tahtına oturmuştur.
Alaaddin tahta geçtikten sonra yaklaşan Moğol tehlikesine
karşı tedbirler alarak. Başta Konya, Sivas ve Kayseri olmak üzere birçok
şehirde kale ve surları tamir ve tahkim ettirmiştir. Kale ve suru olmayan
yerlerde kale ve sur inşa ettirmiştir. Alaaddin yalnızca Anadolu savunmasını
arttırmakla kalmamış . İlk olarak o zaman ki ismi Kalonoros olan Alanya'yı fetih
etmiş ve buraya büyük bir tersane kurdurarak ismine ithafen Alaiye denmiş ve
daha sonra Alanya ismine dönüşmüştür. Deniz kuvvetlerini güçlendiren Alaaddin
Kırım'a denizden ordu göndermiş ve Ukrayna içerilerine kadar ilerlemiş ve
Silifke'ye kadar olan Akdeniz kıyılarını fetih etmiştir.
Doğuda Moğol tehlikesinin baş göstermesi üzerine Eyyubilerle
dost olmanın faydasına inanan Alaaddin, Eyyubi Sultanı'nın kızı ile
evlenmiştir. Bu sırada Mengücekoğulları huzursuzluk çıkarmaya başlamış ve
Alaaddin'in ileride Moğollarla yapacağı
çarpışmalarda Erzincan ve havalisini ellerinde bulunduran Mengücekoğulları
tarafından arkasından vurulacağını hesap eden Alaaddin bu bölgeyi garanti
altına almak için Mengücekoğullarını ortadan kaldırmıştır.
Alaaddin'in üzerinde sadece Moğol tehdidi yoktu. Harzemşah
hükümdarı olan Celaleddin, her ne kadar Alaaddin'in uzlaşmak istemesine rağmen
Aladdin ile inatlaşarak 1230'da Erzincan yakınlarındaki Yassıçemen'de karşı
karşıya gelmiş ve bunun sonucunda Celaleddin mağlup olmuştur. Bu olaydan 4 yıl
sonra Eyyubiler gözünü Anadolu'ya dikmiş ve yaklaşık 100 bin ordu ile
Anadolu'ya girmiştir. Bunun üzerine harekete geçen Alaaddin Eyyubi ordusunu üst
üste bozguna uğratarak Anadolu'dan püskürttü.
Moğollara karşı ustaca bir siyaset takip ederek Anadolu
üzerine gelmelerine mani oldu. Zaten Moğollar da şöhretini ve devletinin gücünü
yakından bildikleri Alaaddin'in üzerine gitmeye cesaret edemiyorlardı. Moğollar
Alaaddin'in ölmesini kolluyorlardı ve bundan sonra Anadolu'ya dalacaklardı.
Nitekim öyle yapmışlardır.
Alaaddin yalnızca kazandığı savaşlar ile değil Anadolu'ya
kazandırdıkları ile tanınmıştır. Takip ettiği dahice bir ticaret ve iktisat
siyaseti ile Anadolu Selçuklu Devleti'ni dünyanın en zengin ülkelerinden biri
haline getirmiştir. Ülkeyi bir uçtan bir uca yollarla kervansaraylarla
donatmıştır. Kervansaraylar dışında surlar,kaleler, yeni şehirler, camiler,
medreseler, hastaneler,köprüler ve şeker,dokuma,silah imalathaneleri yaptırmış ve ülkeyi baştan sona düzenlemiştir.
Alaadin'in yaptırdığı kervansaray, kale ve surların kalıntıları hala
Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bulunmaktadır.
Şüphesiz Alaaddin Anadolu tarihi açısından çok büyük bir öneme sahiptir onun yaptırdığı yapıtlar yüzyıllarca kullanılmış ve Anadolu'nun dört bir yanına yaptırdığı kervansaraylar sayesinde Anadolu ticaretini canlandırmıştır. Şayet Alaaddin olmasaydı Moğollar Anadolu'ya daha erken girecekler ve bu yüzden Anadolu'da beylikler daha önce ortaya çıkarak belki de Osmanlı ismini hiç duymayacaktık.
Eğer Alaaddin Keykubad ölmeseydi dünya çok farklı
olabilirdi. Allaaddin tek bir gayesini yerine getirememiştir bu da Anadolu
birliğini kurmaktır. Ölümünden önce Suriye'yi fetih etmek için hazırlıklara
başlamış bu hazırlıklar sırasında Kayseri'de verdiği ziyafet sonrasında
zehirlenerek ölmüştür. Bu yüzden şayet Alaaddin Anadolu birliğini başarılı bir
biçimde kurarak Devletin temellerini sağlamlaştıracak ve çok küçük bir
ihtimalde olsa ileride ki tehditleri en aza indirebilirdi. Bu sayede Osmanlı
ortaya çıkmaz Selçuklu olarak devam edebilirdi ancak dediğim gibi çok küçük bir
ihtimal.
Eğer Alaaddin Keykubad ölmeseydi bir kelebek kanadının
neleri etkilediği şu dünya çok şey olurdu.