hasan sabbah ölmeseydi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hasan sabbah ölmeseydi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2015 Cuma

Hasan Sabbah Olmasaydı

Hasan Sabbah


Hasan Sabbah (Haşhaşi)

Hasan Sabbah Haşhaşi tarikatının kurucusudur. Hasan Sabbah doğum tarihi tam olarak bilinmese de 1050'ler olduğu varsayılıyor ölümü ise 12 Haziran 1124'dir. Ölüm nedeni bir gün hastalanarak yatağa düşer ve bu hastalığından kurtulamayarak ölmüştür. Sabbah Alamut kalesinin fetih ettikten sonra ölene kadar orada kalmış odasından hiç çıkmamıştır. En bilindik hikayesi Nizamülmülk'ü öldürtmesidir. Hasan Sabbah hakkında bir çok hikaye yazılmıştır bunlardan biri Hasan Sabbah, Nizamü'l mülk ve Hayyam ile aynı sınıfta olması ve Nizamü'l mülk vezir olduktan sonra intikam alarak öldürtmesidir ancak Hasan Sabbah ve Nizamü'l mülk arasında 35 yaş fark vardır bu yüzden bu hikaye tutarsız bir hikayedir. Hasan Sabbah şüphesiz yaşadığı dönemde en çok korkulan insandı bunun nedeni istediği herkesi istediği zaman öldürtebilmesiydi. Haşhaşiler suikast ile o kadar çok özdeşlirildi ki İngilizcede assassin ve assassination yani suikastçi ve suikast kelimeleri türedi. Hasan Sabbah bir çok roman ve oyuna konu oldu. Yaşamı boyunca Alamut yani kartal yuvası anlamında ki kalesinde yaşamış ve burayı savunmuştur o dönemde bu kaleye kimse kolay kolay yaklaşamazdı bunun nedeni çok yalçın bir dağda konumlanmış olmasıydı. Bir çok kez Selçuklu tarafından kuşatılmış ama başarısızlıkla sonuçlanmış en son Moğollar tarafından taş üstünde taş bırakılmayarak fetih edilmiştir.

Hasan Sabbah istediği zaman birini kolaylıkla öldürtebilirdi. Bir zaman Selçuklu sultanı Hasan Sabbah'ın peşinden adamlarını yollar bunu duyan Sabbah sultana bir elçi yollar. Sultan söyle bakalım ne istersin der elçi ise bu kadar insanın içinde olmaz çıksınlar sözüm sanadır der. Sultan adamlarını çıkarır yanında en güvendiği iki koruması kalır elçiye artık söyle lafın neyse der ancak elçi bunlar da çıksın der sultan bunlar en güvendiğim insanlardır biz üçümüz tek bir insanız ne söyleyeceksen söyle der. Bunun üzerine elçi  Hasan Sabbah'ın selamını ileterek desem ki sultanı şuracıkta öldürün ne yaparsınız diyerek korumalara seslenir. Korumalar tereddüt etmeden emriniz olur der. Elçi başka bir laf etmeden çeker gider bunun üzerine çok korkan sultan Sabbah'ın peşini bırakır. Hasan Sabbah'ın fedaileri sultanların korumalarından tutunda komutanların korumalarına kadar her kademede bulunuyorlardı. Fedaileri ona o kadar bağlıydı ki sadece bir suikast için en baştan başlayarak yıllarını bu amaç uğruna feda ederlerdi. Hasan Sabbah Alamut kalesinde bulunan bir bahçesinde fedailerine haşhaş verdikten sonra bahçede güzel kadınlarla zaman geçirttirdikten sonra buranın cennetten bir köşe olduğunu ve suikast sonrasında öldüklerinde buraya geleceklerini söyleyerek kandırırdı. Elbette bu olay Sabbah'ın zekasını gösterir bizlere. Hasan Sabbah yüksek matematikle uğraşır çok zor problemleri çözebilecek bir zekaya sahip bir insandı ve bu zekası sayesinde bir çok fedai edinmiştir.

Hasan Sabbah'ın bu kadar güçlenmesinden korkan Selçuklu veziri Nizamü'l mülk haşhaşilerin görüldüğü yerde öldürtmesini emretmiştir. Nizamü'l mülk ayrıca Alp Arslan'ın ve Melikşah'ın veziridir. Haşhaşilerin bâtınî  karşı kurulan dünyanın ilk üniversitesi sayılabilecek Nizami ye Medresesini Nizamü'l mülk kurmuştur. Haşhaşiler suikastler ile yetinmeyip çok fazla sayıda ordu ve halk arasında propaganda yapıyorlardı. Hasan Sabbah bu girişimlerini önleyen Nizamü'l mülk'ü öldürme emrini verdiğinde bir çok fedaisi öne atıldı ve Nizamü'l mülk bir fedai tarafından hançerle öldürüldü. Bu olaydan sonra sarayda ki herkes kıyafetlerinin altına ince zırhlar giymeye başladı. Haşhaşiler bir çok önemli suikast düzenlemişlerdir Kudüs Kralından tutunda Fatımi Halifesine kadar uzanır.

Hasan Sabbah ölmeseydi eğer fazla bir değişikliğin olacağını sanmıyorum çünkü öldüğünde bir çok amacını yerine getirmişti ve öldükten sonra da haşhaşi tarikatı faaliyetine devam etti. Ancak Hasan Sabbah gibi bir kişilik olmasaydı dünya çok farklı olabilirdi. Haşhaşi tarikatı kurulmaz tüm dünya haşhaşilerden bu kadar korkmazdı. Suikast gerçekleştirilen bir çok insan eceliyle ölebilirdi. Sabbah bir çok kişi tarafından terörist olarak görülse de bir çok kişi de kahraman olarak görülür.

Eğer Hasan Sabbah olmasaydı bir kelebek kanadının bile neleri etkilediği şu dünyada çok şey olurdu.