I.Bayezid (
Yıldırım Bayezid )
Yıldırım Bayezid Osmanlının 4. hükümdarıdır. Savaş
meydanına hızlı şekilde geldiği ve askerlerinin bile yetişemeyeceği tarzda
hızlı at sürdüğü için ‘Yıldırım’ lakabını alan Bayezid 1360 yılında doğmuş,
1403 yılında da bazı kaynaklara göre hastalıktan bana göre de Ankara
Savaşı’ndan sonra Timur’a esir düştüğü için gururuna yedirememiş ve yüzüğündeki
zehri içerek intihar etmiştir. 1389 yılında yapılan Birinci Kosova
Muharebesi’nde Osmanlı’nın galebe çalmasında büyük katkıları olmuştur. En
bilindik hikayesi Ankara Savaşı'nda mağlup olması. Hikayeden daha çok bir olay
olarak nitelendirebiliriz bundan sonra bilinen en yaygını Niğbolu kalesinin
kuşatılması sonucu gece uyuyamayarak atına atlayıp Niğbolu'ya gitmesi ve
ardından kale muhafızı olan Doğan'a Bre Doğan! diye seslenir. Padişahın sesini
tanıyan Doğan şaşkınlık içindedir bunun ardından padişahın gelişi ile kale
askerleri sevinç ve umut için kuşatmayı defederler. Babası I. Murat savaş
meydanını gezerken ölü taklidi yapan bir Sırplı tarafından hançerlenerek şehit
edilince hemen meydanda Yıldırım Bayezid’e biat edilmiş ve Osmanlı tarihi
açısından yeni bir sayfa açılmıştır.
Defalarca Rumeli ve Anadolu’ya seferler düzenleyerek
Osmanlı ülkesine toprak kazandıran Bayezid, Anadolu beyliklerini de egemenliği
altına alarak Anadolu Türk Birliği’ni kısmen de olsa sağlamıştır. Osmanlı
topraklarını sürekli arttırmaktaydı. Ta ki 1402 Ankara Savaşı’na kadar. Ayrıca İstanbul'u dört kez kuşatmış her
seferinde çeşitli sebeplerden ötürü kuşatmasını kaldırmak zorunda kalmıştır.Kuşatmadan
önce Anadolu hisarını yaptırmıştır ancak hiç birinde başarılı bir sonuç
alamamıştır. İkinci kuşatması sırasında Niğbolu kalesine doğru ilerleyen Haçlı
ordusunun haberini alarak kuşatmayı sona erdirmiştir. Son kuşatmasının ardından ise Timur'un
Anadolu'ya girmesi üzerine kuşatılma kaldırılmıştır.
Yıldırım Bayezid her zaman olduğu gibi savaş
meydanına önce gelip binlerce kişilik kuvvetine savaş nizamı aldırmıştı. Çubuk
Ovası’na daha sonra gelen Timur’un kuvvetlerini bozguna uğratmak için
Bayezid’in vezirleri hemen saldırmaları gerektiğini söylemiştir. Ancak Yıldırım
düşmana hazırlıksız saldırmak bize yakışmaz diyerek Timur kuvvetlerinin harp
nizamı almasını beklemiştir.( Bu konuda kendine çok güvendiği için hemen
saldırmadığını düşünen tarihçiler de vardır. Sonuçta devlet yenildiği için hata
yapmıştır diyebiliriz. Bu savaşta Timur’un filleri kullandığı da ana
kroniklerde geçmektedir. Bu da bize Çubuk Ovası’nda 1400’lü yıllarda fillerin
görünmesini engelleyecek kadar orman olduğunu göstermektedir. Günümüzde bu
ovada orman bulunmamaktadır.)
Eğer Yıldırım Bayezid ölmeseydi.Yıldırım Bayezid'in ölümü Ankara Savaşı sonucu olduğunu göz eli alırsak. Bu yüzden eğer Ankara Savaşı olmasaydı
İstanbul’u daha önce defaatle kuşatan Yıldırım sonunda ele geçirebilir ve Fatih
( Fetih eden, açan anlamındadır.) diye andığımız kişi Peygamberimizin(S.A.V)
sözlerine mazhar olan kişi Yıldırım olabilirdi. İstanbul 1400’lü yıllarda fetih
edilseydi II. Mehmet (Yani Fatih) zaten İstanbul’un hakimi olarak doğmuş olacaktı
ve asıl amacı olan Katoliklerin merkezi Roma’yı ele geçirebilirdi. ( Tarihçilerin genel kanısı Fatih’in vefat
ettiği son seferini İtalya üzerine yapacağı yönündedir. Böylece Osmanlı’da
Avrupa’nın içlerine kadar ilerlemiş olacak ve Kızıl Elma ülküsünü
gerçekleştirebilecekti.
Eğer Yıldırım Bayezid olmasaydı. Günümüzde bizi
bekleyen çok farklı bir dünya olabilir Yıldırım yerine gelebilecek bir kişiye
bağlı olarak günümüz çok değişirdi. Yerine geçebilecek biri onun kadar başarılı
olamadığı takdirde Osmanlı bu kadar uzun ömürlü olamazdı. Yıldırım'ın bir çok
toprağı Osmanlı'ya kattığı düşünüldüğünde yokluğunun çok büyük bir etken
olduğunu görebiliriz. Osmanlı tarihi açısından çok büyük bir önem taşıyan bir
isimdir Yıldırım Bayezid. Ölümü de yaptıkları da Osmanlı'nın kaderini
değiştirecek olaylardır.
Eğer Yıldırım Bayezid olmasaydı bir kelebeğin
kanadının bile neleri etkilediği şu dünyada çok şey olurdu.